Wednesday, December 15, 2010

Antonia's Line-A Feminist Paradise/Bir Feminist Cenneti


"The proverb is wrong. Time does not heal all wounds. It merely softens the pain and blurs the memories."

Although this film got the 'Best Foreign Film' Oscar back in 1996, it skipped my radar and I guess most of yours too. The Dutch director Marleen Gorris was named as the 'angry feminist guerilla' with her previous films and got expelled from the traditional European film scene, but 'Antonia's Line', a much softer film that took years to get completed gave her the place back in the European Cinema.

Bu film 1996 yılında 'En İyi Yabancı Film' Oscar'ı almasına rağmen benim ve muhtemelen sizin de gözünüzden kaçmış bir film. Yönetmen Marleen Gorris, önceki yıllardaki filmleriyle "Kızgın gerilla feminist" olarak anılmasına ve gitgide Avrupa Sinema çevrelerinden aforoz edilmiş olmasına rağmen, uzun yıllar süren çalışmalar sonu çektiği "Antonia's Line"la birlikte hem Avrupa Sineması'na tekrar kabul edildi, hem de 'Yabancı Film' Oscar'ını bir feminist olarak alarak Akademi tarihinde çığır açtı.



The story is based in a small nameless village in the Netherlands, in a little heaven for women. But this is not a men-hater society like the Amazons, just a place where there is no male-female roles and patriarchal constitution get rejected. Here, you can have any role you want to have, you don't need a husband to have a child, or to find love, it doesn't matter if this love is for a man or a woman either. The only important thing here is to live and be happy...

Film Hollanda'nın isimsiz küçük bir kasabasında, küçük bir kadın cennetinde geçiyor. Ama bu Amazon'ların yaşayışı gibi erkek düşmanı bir cennet değil, sadece kadın-erkek rolleri ve ataerkil kurumların reddedildiği bir cennet. Burada herkes istediği role sahip olabiliyor, bir kadının çocuk sahibi olması için evli olması gerekmiyor, sevgiyi bulması için de, bu sevginin bir erkeğe ya da bir kadına yönelik olması da fark etmiyor. Burada tek önemli şey mutlu olmak ve yaşamak....

The beautiful and intelligent Antonia returns to her hometown with her mother's dead and brings her illegitimate daughter Danielle with her. Even though at the beginning some voice were raised, especially by the pastor, the villagers accept Antonia soon enough. In the meantime, Antonia's table got more and more crowded everyday by outcasts, retarded people, single women and Antonia's suitor and his five sons...This peaceful living falls out briefly when Pitte, the demonical youngster rapes her retarded sister Deedee, Danielle attacks to Pitte with a rake, Pitte leaves town and Antonia takes Deedee with her. Because in this village, there is no room for women-exploiters any more. 

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra annesinin ölümüyle doğduğu küçük kasabaya dönen güzel ve zeki Antonia, yanında gayri meşru çocuğu Danielle'i de getirir, her ne kadar başta, özellikle de kasabanın papazı tarafından bazı sesler yükselse de, kasabalıyla Antonia birbirine kısa sürede alışır. Bu arada Antonia'nın sofrası, kasabanın normal değerlerine uymayan insanlarla dolmaya başlar, zeka özürlüler, bekar kadınlar ve Antonia'ya aşık bir adam ve beş oğlu... Bu huzur, kasabanın şeytani genci Pitte'nin zeka özürlü kardeşi Deedee'ye tecavüz etmesiyle kısa süreliğine de olsa bozulur, Danielle Pitte'yi yaralar ve Pitte kasabadan ayrılmak zorunda kalır, Deedee de Antonia'nın yanına yerleşir. Çünkü bu kasabada kadınları küçümseyen erkeklere yer yoktur artık.


When Danielle decides that she wants to have a baby, they follow a radical method, she goes to the city with Antonia and finds a 'stallion' through a pregnant woman, his sister, when they returned to the
village, Danielle was pregnant. The opposition by the pastor got silenced in no time by the villagers with a peculiar method. The pastor's influence in the village got thinner and thinner. All this time, Antonia never starts a war against the villagers, the pastor or the church itself. Her living the life like she wants is a war anyway and one that inspires new people. 

Danielle de çocuk sahibi olmaya karar verince radikal bir yöntem izler, Antonia'yla şehre inerler ve hamile bir kadının aracılığıyla kendilerine bir 'aygır' bulurlar, kasabaya döndüklerinde Danielle hamiledir. Papazın karşı sesleri de kasabalı tarafından kısa sürede ve ilginç bir yöntemle susturulur. Artık papazın kasabalı üzerindeki nüfusu giderek azalmaktadır. Yine de Antonia asla ne kasabalıya ne de papaza ve kiliseye açıktan açığa savaş açmaz. Sadece onun hayatı istediği gibi yaşaması zaten başlı başına bir savaş ve motivasyondur, bu başkalarına da örnek olur.



Living also has a different meaning in this town. Danielle wants to be a painter so she goes to the city to study painting and then comes back to the village and paints her whole life. She doesn't paint so that her paintings would sell in big galleries and she would become famous, the only reason for her to paint is her love for it. Similarly Danielle's daughter is musically gifted, she pursues this passion by composing in the village. People around Antonia don't live for money, success or to achieve a goal, they live to live.

Bu kasabada yaşamaktan anlaşılan şey de farklıdır, Danielle şehirde resim eğitimini bitirdikten sonra kasabaya dönüp resim yapar. Ama bunu resimleri galerilerde satılsın, ünlü olsun diye yapmaz, resim yapmasının tek nedeni resim yapmayı sevmesidir. Benzer bir şekilde Danielle'in kızınında da engin bir müzik yeteneği vardır, o da bunu kasabada besteler yaparak devam ettirir. Antonia'nın çevresinde yaşayanlar hayatı, para, başarı kazanmak, ya da bir amaca ulaşmak için değil, yaşamak için yaşarlar.

Although the girls go to school, they real teacher is Antonia's agoraphobic nihilistic friend Crooked Fingers, he teaches them of Nietzche and Schopenhauer when they are still children, the traditional education is only a boredom to them. Girls who follow Antonia's line are gifted and intelligent enough not to be settle with anything tradition. This is why I call Antonia's farm a heaven, a feminist heaven where men can also live alongside with women and where nobody never gets judged...

Okula gitseler de kızlara öğrenmeleri gereken her şeyi öğreten Antonia'nın evden çıkmayan nihilist arkadaşı 'Crooked Fingers'dır, daha çocuk yaşta Nietzche ve Schopenhauer'i öğrenen kızlar için klasik eğitim zaten sadece can sıkıntısı olur, Antonia'nın yolundan giden kızlar zaten geleneksel hiçbir şeyle yetinmeyecek kadar yetenekli ve zekilerdir. İşte bu yüzden Antonia'nın çiftliği bir cennettir diyorum, feminist olsa da, erkeklere de her zaman yer olan, kimsenin yargılanmadığı bir cennet...

This heaven suffers again when Pitte returns to town and takes his revenge raping Danielle's daughter, but Pitte's days in the village will be limited. Antonia goes to Pitte with a riffle in her hand, but instead of killing him, she curses on him like the Pagan Medea whom Christian World gets afraid for centuries, in this moment both Pitte and the audience knows for sure that this ancient curse of the mother is real and serious. After Antonia left, a couple of villagers beat Pitte and his end comes by his brother. The life in the village returns to normal, but as Antonia says "The proverb is wrong. Time does not heal all wounds. It merely softens the pain and blurs the memories."  

Bu cennet Pitte'nin geri dönüp öc almak için Danielle'in kızına tecavüz etmesiyle yara alır, ama Pitte kasabada uzun süre barınamayacaktır. Antonia elinde tüfekle Pitte'nin yanına gider, ama onu öldürmek yerine, yüzyıllardır Hristiyanlığın korkusu Pagan Medea gibi lanetini Pitte'nin üstüne salar, ve hem Pitte, hem seyirciler bilir ki, bu yüzyıllar öncesinden gelen laneti sorgulamak bile imkansızdır. Antonia gittikten sonra bir kaç kasabalı erkek Pitte'yi döver ve Pitte'nin sonu kardeşi tarafından öldürülmek olur. Hayat yeniden normale döner. Ama Antonia'nın söylediği gibi "Deyim yanlıştır. Zaman her yarayı iyileştirmez. Sadece acıyı hafifletir ve anıları bulanıklaştırır".

'Antonia's Line' i a true gem hidden in the film industry, both its story and its cinematography makes it a film to watch and to be placed among cult films.

'Antonia's Line' gerçekten de film endüstrisinde kaybolmuş bir elmas gibi, hem hikayesi, hem sinema diliyle muhakkak izlenilmesi ve kült filmler arasında yerini alması gereken bir film.


Antonia's Line (1995)
Yükleyen m0vietrailerpark. - Filmler ve diziler Dailymotion'da 


fotoğraflar/photos 

No comments:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails