Bu yazının oluşma hikayesi biraz uzun. Şimdi Aslı'nın futbol blogunda Shakira ablamızın Dünya Kupası şarkısını ifşa etmesiyle birlikte, bu öğleden sonram önce Shakira abla, sonra Manu Chaou gibi ezgiler ve çılgınca dans etmekle geçti. Sonra birden listeden bir Brooklyn Funk Essentials şarkısı çıktı ve tabii ki ben yine açıp 'I Got Cash'i dinlemeye başladım.
This post has a long story to why I write it. When Aslı putting in her blog the new World Cup song by Shakira, my afternoon was full of Shakira and dancing, Manu Chaou followed Shakira in my play list and then came Brooklyn Funk Essentials, and as always I started to listen to 'I Got Cash' as always.
Bu şarkıya takıklığım da gruba takıklığım da uzun yıllardır devam ediyor. Brooklyn Funk Essentials'ı çoğumuz gibi Laço Tayfa'yla yaptığı doğu-batı sentezi tadındaki In the Buzzbag'le tanıdım, ama kendi şarkıları da bunları aratmıyor, kısa zamanda sıkı bir dinleyicisi haline geldim. 1993 yılında kurulan grup jazzla, funk, hip-hop gibi müzik türlerini karıştırıyor ve çok iyi yapıyor. Bir de grubun bünyesinde 20 küsür değişik müzik türlerinden gelen müzisyen olduğunu da düşünürsek, grubun nasıl bu kadar zengin bir müzik icra ettiğini anlayabiliyoruz.
It's been long years since I started to follow this song and this band. As most of the Turks do, I learned about them with their album 'In the Buzzbag' which is a fusion of jazz and Turkish folk music, but their other albums is at least that good and I became a strong follower ever since. The band founded in 1993 mixes jazz, funk and hip-hop and does it very well. And since the band has 20+ musicians from different music genres, we can grasp how rich their music is.
Gelelim 'I Got Cash'e. Şarkı, grubun sinir olduğu herşeye çemkirme şarkısı, bu yüzden ben de sinir olduğum şeylere çemkirmek istediğimde oturup bunu dinliyor ve kimse o kızdıklarım onların yüzüne şöyle sıkı bir şamar atmışım gibi rahatlıyabiliyorum. Türkçe'ye çevirmeye çalışacağım sözleri, ama yarısı küfür olduğu için çeviride anlam kaybını engellemenin yolu yok. Ben en çok ülkemin liboşları, sözde entelleri ve son zamanda moda olan muhalif olmak için bilmedikleri anlamadıkları şeylerin yanına geçen ve her iki gruba da dahil (hem liboş hem özenti entel) denyolara yolluyorum. Daha önce içimden yolluyordum, şimdi blogumdan da yolluyorum:)
For the 'I Got Cash'. The song is the band's cursing to everything they hate, so I sing it for almost everything I hate and I feel like I smack them good in their faces, so it's kind of a therapy.
!!!! Brooklyn Funk Essentials amcalar bu şarkıda hiçbir sansür uygulamadan ana avrat düz gidiyorlar, ben de Türkçe çevirirken ana avrat düz gidiyorum, işinize gelmezse okumayın!!!!
!!!The song is full of curses and strong language, so if you have sensibilities, be aware!!!!
I got cash in fuck you quantities
Know what?
That makes you uncomfortable?
Fuck you and the Range Rover you drove in on
Fuck your Saab convertable
And fuck your twice weekly trips to the analyst
Stupid mutha fuck
Fuck the Hamptons
The fly infested south of France
I'm paid asshole,
I got more cash than God can count
so why don't you just.... die?
Choke to death on your damn designer bagel from Balducci's
Low cholesterol, naturally
Fuck your big ol' Sunday New York Times
Fuck the Wall Street Journal
And News Week
And the lot
Including Nation, Village Voice, Guardian and the rest
Stupid set of priviliged mutha fuckers
Think its fashionable to have an alternative view
An alternative view
And fuck, if you can
Your pencil thin, Evian drinking, calorie counting, caffiene limiting, sodium spearing, nutrasweet sweetening, read view mirror preening, carrot nibbling bunny
Go drown in a lake of Diet Coke, fucker
I got cash, what else matters?
I got cash
Slave
Fuck your fencing and screw your squash,
Piss on your Paulo and your Pavarotti,
Fuck all that shit you call music and pretend to enjoy
I got cash,
Mega cash,
I'm happy with that,
Oh go and sit on your ski rug,
Money talks you little pussy,
You let your politically correct pals know,
That i think you're a dick also,
You dirty asshole
And your idea of multiculturalism
Japanese resturant on Monday,
Indian on tuesday,
And on Wednesday, Caribbean,
Not to spicy please
Well
I got stash on stash and it ain't novo cash.
Moneys in my family for generations,
My great great great grandfather made the bag,
Selling European slaves in Africa
I got cash mutha fuckah,
And you can't tell whether or not I'm joking, can you?
Dumb fuck.
Siktiğim kadar param var (bu I got cash in fuck you quantities'i nasıl çeviriyim bilemedim)
Biliyor musun?
Bu seni rahatsız mı ediyor?
Seni de sürdüğün Range Rover'ını da sikeyim!
Üstü açık Saab'ını sikiyim
Ve haftada iki kez yaptığın terapilerini sikeyim,
Beyinsiz orospu çocuğu
Hampstons'ı sikeyim
Sivrisinek dolu Fransa'nın güneyini
Benim param var göt,
Tanrı'nın bile sayamayacağı kadar çok param var
O zaman sen de... öl?
Balducci'den özel tasarım bagel'ınla boğul
Tabii ki düşük kolestrollü
Aziz Pazar günü New York Times'ını sikeyim
Wall Street Journal'ı sikeyim
Ve News Week'i
Ve topunu,
Nation, Village Voice, Guardian ve gerisi de dahil
İmtiyazlı orospu çocuğu sürüsü,
Alternatif bir görüşün moda olduğuna inanan
Alternatif bir görüş
Ve eğer becerebilirsen,
Git kalem kadar ince, Evian içen, kalori hesabı yapan,kafeinini sınırlandıran, sodyumunu azaltan, yapay şeker kullanan, dikiz aynasında kendine çeki düzen veren, havuç kemiren tavşanını becer
Git bir Diyet Kola gölünde boğul, orospu çocuğu
Param var,
Mega param var,
Bundan memnnun
Ah, git ve hayvan postuna otur,
Para konuşur amcık,
Git politik doğrucu arkadaşlarına söyle,
Bence sen de bir siksin,
Pis göt.
Ve sana göre mültikültürellik
Pazartesi günü Japon restoranı,
Salı Hint,
Ve Çarşamba Karayip,
Ama çok baharatlı olmasın lütfen
İyi o zaman
Benim zula üstüne zula param var ve yeni para değil,
Para nesilleridir ailemde,
Büyük büyük büyük dedem,
Afrika'ya Avrupalı köleler satıp kazanmış
Benim param var orospu çocuğu
Ve dalga mı geçiyorum emin olamıyorsun, değil mi?
Angut sik.
***Gördüğünüz gibi Türkçe'ye direkt çevirme çalışması çok komik oluyor, bunu anlamı aynı olacak şekilde uyarlamak gerekiyor ancak, ona da üşendim, ana fikri kaptınız ama değil mi?
Brooklyn Funk Essentials'la ilgili bir şey yazıp 'In the Buzzbag'deki şarkılara değinmeden edemem, edemedim. İşte bize dağlı diyen 'Istanbul Twilight', klibi çok turist ama n'apalım....
I couldn't possibly write a post about Brooklyn Funk Essentials and leave the songs from 'In the Buzzbag' out. So here is 'Istanbul Twilight' which has a very crappy tourist-like video:
Bu albümde 'Magick Carpet Ride'da hem aslını, hem de Brooklyn versiyonunu çok sevdiğim bir parça, ama internette bulamadım. Bu yazıyı albümün en sevdiğim şarkısıyla kapatıyorum:
In this album, I like 'Magick Carpet Ride' (I also like the original) a lot, but I couldn't find it on the net. And here is my favorite song from the album:
No comments:
Post a Comment